17 November 2025 - Monday

2026'da Siyasetin Sert İmtihanı ve Silahsızlanma Arayışı Belirsiz

Yeni yıla girmek için az bir zaman kaldı. Türkiye, 2026’ya siyasi gerginliğin, sert söylemlerin ve yoğun gündem başlıklarının gölgesinde girecek, Siyasetin nabzı, geçmiş yıllara kıyasla çok daha hızlı ve çok daha yüksek atacak. Ankara kulislerinde konuşu

Yazar - Erdem Talaş
Okuma Süresi: 5 dk.
Erdem Talaş

Erdem Talaş

talaserdem@gmail.com -
Takip EtGoogle News

Ekonomiden dış politikaya, seçim atmosferinden toplumsal psikolojiye kadar birçok başlık, 2026’yı tansiyonun zirvede olduğu bir yıl yapmaya aday. Fakat bu yoğun gündem içinde bir konu var ki, hem siyasetin hem toplumun önünde derin bir soru işareti olarak duruyor terörün silahsızlanması meselesi akıllarda soru işareti? Bu mesele, yıllardır Türkiye’nin en kırılgan başlıklarından biri olmayı sürdürüyor. 2026’ya girerken de sorunun çözümüne dair umut ile belirsizlik iç içe geçmiş durumda.

Siyasetin Dili Sertleşiyor: Cepheler Şimdiden Keskinleşti

Siyasi aktörlerin söylemlerindeki sertleşme artık açıkça görülür halde. İktidar ve muhalefet arasındaki eleştiriler daha yüksek perdeden dile getiriliyor; mesajlar daha keskin, meydan okumalar daha direkt. Meclis’teki tartışmaların dozunun artacağı, açıklamaların toplumda daha geniş yankılar uyandıracağı bir sürece doğru gidiyoruz.

Bu atmosfer, aynı zamanda siyasal pozisyonların belirginleşmesini de beraberinde getiriyor. Her parti, tabanını konsolide etmeye ve kararsız seçmen üzerinde etkili olabilecek güçlü bir hikâye oluşturmaya çalışıyor.

Ekonomik Başlıklar Siyaseti Şekillendiriyor

2026’nın bir diğer sert cephesi ekonomi olacak. Enflasyon baskısı, yeni vergi tartışmaları, kamu maliyesinin durumu ve bütçe planlaması, siyasi gündemi yakından şekillendirecek. Siyasi partiler, ekonomik beklentilere cevap üretme baskısını güçlü şekilde hissedecek.

Ekonomik sıkıntılar, her zaman olduğu gibi siyasi tansiyonu besleyen bir etkiye sahip. Bu nedenle 2026’nın ekonomik adımları sadece rakamlardan ibaret olmayacak; siyaset diline ve toplumsal havaya doğrudan yansıyacak.

Dış Politikada Belirsizlik: Etkileri İçeriye Taşıyan Bir Ayna

Bölgesel gerilimler, uluslararası dengeler ve küresel krizlerin yansımaları, Türkiye’nin dış politikasını ve dolayısıyla iç politika iklimini ciddi şekilde etkileyecek. Dış politikada atılan her adım, ekonomik ve siyasi yorumlarla içerde yeniden şekillenecek.

Silahsızlanma Meselesi: Yapıcı Arayışlar, Belirsiz Cevaplar

2026’ya girerken en kritik başlıklardan biri de terörün silahsızlanmasına yönelik beklentiler. Türkiye’nin uzun yıllardır mücadele ettiği bu sorunda, kalıcı çözüme dair zaman zaman umut doğsa da pratikte işler hâlâ çok karışık.

Siyasetin farklı kanatlarında bu konuda zaman zaman yapıcı söylemler dile getiriliyor—daha fazla diyalog, daha fazla toplumsal iyileşme, daha fazla demokratik alan açma önerileri… Ancak meseleye dair sarsılmaz bir gerçek var: Kimsenin elinde net, garantili, hemen uygulanabilir bir çözüm yok.

Silahsızlanma, sadece bir grubun veya bir siyasi iradenin kararıyla değil; çok yönlü, çok katmanlı, uluslararası yansımaları olan bir süreçle mümkün olabilir. Peki bu koşullar sağlanabilir mi? Siyasal atmosfer buna uygun bir zemine evrilebilir mi? Bu soruların cevabı şimdilik belirsiz.

Belki de en doğru tespit şu oluyor

Türkiye, 2026’da bir yandan siyasetin sert rüzgârlarıyla mücadele ederken, diğer yandan silahsızlanma konusunda yeni bir umut penceresinin açılıp açılmayacağını dikkatle izlemek zorunda.

Kimsenin net bir cevabı yok. Fakat toplumun geniş kesimlerinde “yeter ki silahlar sussun, gerisi zamanla çözülsün” düşüncesi temel bir ortak nokta olmaya devam ediyor.

Toplumsal Zemin Kırılganlığını Koruyor

Siyasi tartışmaların sertleştiği bir yılda toplumsal kutuplaşmanın da artabileceği yönünde güçlü işaretler var. Sosyal medya yankı odaları, gündelik tartışmalar ve siyasi kampanya süreçleri toplumdaki gerilimleri kolayca besleyebiliyor.

Bu kırılgan zemin, 2026’nın aslında sadece siyasetçiler için değil, toplum için de bir imtihan yılı olacağını gösteriyor.

2026, Gerçekçi Adımların ve Sağduyunun Sınandığı Bir Yıl Olmalı !

Siyaset sertleşecek, tartışmalar büyüyecek, ekonomik ve diplomatik başlıklar yoğun olacak. Fakat tüm bu gündemin içinde çözümü en fazla aranan ama cevabı en zor bulunan konu yine aynı olacak Şiddetin ve silahların tamamen devre dışı kalacağı bir yıl olması gerekmektedir.  

2026, bu sorunun çözümüne yaklaşabilir mi, yoksa daha da uzaklaşır mıyız? Bunu şimdiden kestirmek kolay değil. Fakat kesin olan bir şey var: Türkiye’nin önünde hem dikkat hem sağduyu hem de daha olgun bir siyasi dil gerektiren zorlu bir yolculuk var.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları