25 Aralık 2025 - Perşembe

Meşru Müdafaayı Biliriz de Nefsi Müdafaayı Neden Unuttuk?

Meşru müdafaayı biliriz. Nerede durulacağını, neyin korunacağını, kime karşı tetikte olunacağını ezbere biliriz.

Yazar - Erdem Talaş
Okuma Süresi: 3 dk.
Erdem Talaş

Erdem Talaş

talaserdem@gmail.com -
Google News

Söz konusu sınırlar olunca sesimiz yükselir, nutuklar atılır, bayraklar sallanır. Hukuktan, devletten, milletten bahsederiz.

Ama konu nefse gelince…
Sessizlik.

Oysa bu toplumun en serbest dolaşan suçlusu nefistir. Kimlik sorulmaz, sabıka kaydı tutulmaz, hesap sorulmaz. Her yanlışın arkasında o vardır ama faturası hep başkasına kesilir. Ekonomi bozulur, “dış güçler” denir. Adalet yara alır, “şartlar” denir. Ahlak çözülür, “zaman böyle” denir.
Kimse aynaya bakmaz.

Gerçek şudur:
Nefsini savunamayan bir toplum, hiçbir meşru müdafaayı sürdüremez.

Bugün haksızlık yapan da mağdur rolünde, susan da masum. Gücü ele geçiren hukuku eğip bükmeyi beceri sayıyor. Çalan “akıllı”, itiraz eden “problemli”. Ezilen “sabırsız”, ezilenin hakkını savunan “fitneci”. Utanmak zayıflık, vicdan saflık oldu. İşte nefis tam da burada kazanıyor.

Nefsi müdafaa kolay değildir.
Çünkü “yapabilirim” dediğin yerde “yapmıyorum” demeyi gerektirir.
İntikam alabilecekken durmayı,
Haram elinin altındayken geri çekilmeyi,
Alkış beklerken susmayı,
Haklıyken bile ölçüyü kaçırmamayı ister.

Ama biz kestirmeyi seviyoruz. Sabır yerine hız, emek yerine kurnazlık, ahlak yerine sonuç peşindeyiz. “Herkes yapıyor” cümlesi, en yaygın vicdan rahatlatma yöntemimiz oldu.

Bugün herkes mevzi bekçisi ama kimse vicdan nöbetçisi değil. Sokakta suçtan, kürsüde adaletten bahsediyoruz; ama evde, işte, makamda nefsi dizginlemiyoruz. Sonra da çocuklarımızdan erdemli olmalarını bekliyoruz. Yanlış bir düzen kurup, doğru insanlar yetiştirmek istiyoruz.

Oysa asıl kriz ekonomik değil; ahlakidir.
Asıl güvenlik sorunu sınırda değil; vicdandadır.
Nefis çökerse insan çöker. İnsan çökerse toplum ayakta kalamaz.

Nefsi müdafaa bağırarak yapılmaz.
Yasa maddeleriyle değil, iç disiplinle ayakta durur.
Kamerayla değil, karakterle işler.

Toplumun kurtuluşu başkasını suçlamakta değil; kendini tutabilmektedir.
Meşru müdafaayı herkes yapabilir.
Ama nefsi savunabilenler bir ülkeyi ayağa kaldırır.

Belki de bugün sormamız gereken soru şudur:
Biz neyi savunuyoruz, kimi değil; kendimizi ne zaman savunmayı bırakıyoruz?

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları