07 Şubat 2021 - Pazar

HEP BERABER 2020

Yazar - Emir Baskın
Okuma Süresi: 6 dk.
Emir Baskın

Emir Baskın

emirbaskin@gmail.com -
Google News
CNN Türk'ün haberine göre 2019 ABD'de en kanlı yıl olmuş. Habere göre 41 saldırıda 211 kişi hayatını kaybederken bireysel silahlanma yıl sonunda hala tartışılır halde idi.
Rakamlar doğru mu bilemem, dünya genelinde bireysel silahlanma sonucu kaç kişi hayatını kaybetti hesaplayamam lakin günün sonunda bildiğim gerçek şu ki 2020'de corona virüsü kimse silahı ile vurup kendini savunamadı.
Hayat gelişmemekte olan insana yine bilmediği yerden sormuştu.
 
Tüm dünya tek yürek tek bir şeyden korkuyordu o da covid 19 idi ve hala öyle.
Bu korku beni heyecanlandırmadı desem azımsamış olurum duygularımı. Toplu katliam yapan virüsü cezalandıracak tek bir devlet yok. Doğal afet gibi insanın üzerine çöken virüsün altından insanlığı çıkaracak tek arama kurtarma ekibi yok.
En bilindik şekilde hasta yakını 'kemik suyu çorba' market raflarında varlığının en kudretli dönemini yaşıyor ve zeki girişimcilerin cebini doldururken ananevi çorbamızı büyükannelerimizden daha çok sahiplenir oldular.
Darısı tarhana'nın başına, o da başka virüse artık.
 
Cümleye " hep beraber" diye başladığım her sözcük dizisi kendime söylediğim koca koca yalanların yazılı itirafıdır.
 
"Hep beraber" aydınlandık zannım beni uzun süre Covid 19'u kraliçe gibi görmeme neden oldu. Doğudan gelen doğum idi bana.
 
İstanbul'dan Uludağ'ın heybetli görüntüsü, yunusların boğazı yeniden işgali mübadelede yurt değiştiren ataların yeniden eski topraklara dönüşü gibiydi.
Az kaldı Wuhan'ı eyalet edinecektik. Ülkemize kattığımız bir şehir kadar önem arz etti haber kanallarında.
Kirli ve kokuşmuş şehir gitti , yerini bir küçük cennete bıraktı. "İyi bir değiş tokuş bu"...
3 ay sürdü rüyam, parasız ve mutluydum. İnsanlar gerçeği görüyor ve uyanıyordu derin uykudan , artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı. "Hepimiz" ayna ve aynı olmuştuk, Covid 19 zengin, fakir, dil , din, ırk, cinsiyet, statü gözetmiyordu.
Kısıtlamalar ölçüsünde kısa ve muazzam yürüyüşler yapıyor, okuyor, yazıyor, iyi müzik dinliyordum. Araba ve dolayısı ile egzoz yok, insan kaos'u yok, doğa kendini yeniden bize sunuyor ve iyileşiyor "hep beraber" iyileşiyoruz sandım Covid 19" un cinayetlerine rağmen.
Cahil insanın hep haklı olduğu bir ülkede bu sessizlik cennet idi. Ümmet-i dünya göt korkusundan insanlığa evrilmeye yüz tutmuştu. Benim ruyam renklendikçe renkleniyor "ölsem gam yemem" dedirtiyordu bana.
O gün gelene değin renkli ruyalarım ütopik hayallere dönüştü.
1 Haziran 2020'de  ' Genel af'  çıkmış Covid 19'dan içeri düşmüş her vatandaş serbest kalmıştı. 
Heyecanlıydım, farklı okul ve sınıflarda eğitim görmüş, şimdi ortak bahçede toplanıyor ve öğrendiklerimizi birbirimize aktaracaktık. "Hep beraber" aynı bilinç akışına doğru ilerleyip idrak edecektik.
 
Sükut-u Hayâl
 
1 Haziran gecesi denizin kokusuna doğru ruhumu ve bedenimi eşzamanlı bıraktım. İlerleyişte yolun taşlarını bile tek tek hatmediyor süzülecekmiş gibi hissediyordum özgürlüğün duyumsattığıyla. Ta ki Bebek sahile varana kadar.
Müthiş bir insan kalabalığı. Her biri sanki 3 ay kapalı değil de aç bırakılmış gibi, onlarca kilo çekirdek kabuğu pisliği rüzgarda Uludağ'ın yüzünü sıvıyor, cola, pizza kutuları deniz'de, anaerkil teyze tiplerinin tamamı çöplerini geride bırakarak oğullarının araçlarının ön koltuğuna kuruluyor, izmarit ve kırık şişeler yunusların boğazına takılıyor, İstanbul'un boğazına da insan müsvettelerinin çirkinliği takılıp onu boğuyor. 
Yutkunma zorluğu çekiyorum, omuriliğim kitleniyor üzüntümün dayanılmaz ağırlığı ile.
Birkaç hafta içinde canice işlenen kadın cinayetleri, para çokomel ilişkileri... Her şey normale dönmüştü. Ben yenice idrak ettim ki insanın normali bu imiş. Devlet ve birimleri hiç yokmuş gibi, bu çoğunluğa sahip kötü insanlara ceza kesecek kimse yok gibi...
Bunlara mı? Ben "HEP BERABER" dedim.
Nasıl bir sanma yaşamışım, ne uç noktada manik atak krizi imiş yaş…
yaşadığım. Hiperaktif bir ruh haline bürünmüş " hepimiz" için, acılara rağmen kendimi mutlu hissediyordum.
"Hepimiz" beklenmedik bir ölümle öleceğimize inanırken "hepimiz" için aynı ölüm gelmişti ve bu aydınlanma çağı için çok büyük ders idi.
 
YANILMIŞIM
Manik atak bitti, beni gerçeğe uyandıran insanlığa tiksinti duyacak bile gücüm yok.
"İnsanlar öleceğini idrak etmiş değil" derim her zaman.
Eğer idrak edenlerden olsalardı;
Mal mülk hayali hayatlarını alıkoymaz
Yanlışa yandaş,
Yandaşa yoldaş olmazlardı.
Hiçbir konuda holiganlık yapmaz,
Partizan tek bir insan var olmaz,
İdeolojiler daima tartışmaya açık gelişen fikirlerden beslenirdi.
 
İnsanlar öleceğine idrak etse;
Bu kadın da bana verir mi?,
"O adamın malı benim olsa",
" Şu insanın bana benzememesine sinir oluyorum" demezdi.
 
Ölümü idrak etmemiş canlıdan adalet ve merhamet beklemeyin.
 Ola ki onlar kazık çakanlardan olurlar...
'Benden sonrası tufan'cıların tezat şekilde sürekli üremeleri de akıl ve sevgi yoksunu olduklarını belgeler düzeyde ispattır.
 
2020 bana kısa bir rüya, bir hologram, var olan gerçeğin kısa fragmanı.
Ölmeden o güzel filmin tamamını izleyebilir miyim?
Oyuncusu, yönetmeni, ışıkçısı, metin yazarı olabilir miyim? Bilmiyorum.
Yine sonsuz mutsuz ve kızgın halde umut ediyorum.
Onların kötü düşünceleri
Bencil davranışları
Paraları
Silahları
Pizza kutuları, çöpleri ve küfürleri var.
Benim ise aklım ve umutlarım.
"Hep beraber" kazanacağız sanmıştım, savaşta olduğumuzu ölüm kadar idrak ettim.
2020 uzun metraj filminin ana fikrini anlayamayanlar için buyrun 2021
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
pub-1785681847249596 2497439732