15 Mart 2022 - Salı

14 MART SERZENİŞİ

Yazar - Prof.Dr.Berhan Yılmaz
Okuma Süresi: 4 dk.
Prof.Dr.Berhan Yılmaz

Prof.Dr.Berhan Yılmaz

-
Google News
Prof. Dr. AHMET BERHAN YILMAZ
Bu yazıyı okurken; 40 kişi olması gereken sınıflarda 240’ar öğrenciye ders anlatılan bir
fakültede, aynı anda 10 hastanın muayene edilebileceği bir klinikte her gün 50 fakülte, doktora
ve uzmanlık öğrencisine hastalarla birlikte eğitim verilen, bu arada günlük ortalama 500 hasta
muayene ve tedavi edilen bir klinikten yazdığımı asla unutmayın.
Sağlığın siyasi, kişisel yönü yoktur çünkü hastaysanız hastasınızdır. Ötesi sizi ilgilendirmez.
Tedavi edilmek, ilgilenilmek, bütün hassasiyetlerinizin göz önüne alınması en doğal
hakkınızdır. Hepimiz hastayız, hepimiz hasta sahibiyiz, hepimiz bu ülkede yaşıyor, aynı
sıkıntıları paylaşıyoruz.
Bütün milletimiz bilsin ki; Tıp ve Diş Hekimliği fakültelerinde beş, altı katına çıkarılan
kontenjanlar, sağlık personeline yönelik değersizleştirme operasyonları, sağlık personeline
dayatılan performans sistemi, her türlü şiddete maruz kalabilmeleri, kendisine sahip çıkması
gerekenler tarafından bile ötekileştirilmeleri sağlık personelinin, sağlık eğitimi alanların
hastalarıyla ve birbirleriyle olan ilişkilerinin bozulmasına sebep olmuştur,
Bu sebeplerle de kaliteli ve insani sağlık hizmeti alınması imkânsızlaşmış, sağlık eğitimi
çökmüştür.
Sağlıkta oluşan ve giderek büyüyen sorunlara tedbir alınmaz, kontenjanlar azaltılmaz, tıp ve
diş hekimliği fakültelerinin olur olmaz her yere açılmasına devam edilir, sağlık çalışanlarını
birbirine düşüren performans sistemi kaldırılmazsa ülkemizde önümüzdeki yıllarda ne yetişmiş
pratisyen hekim, diş hekimi ne de tıpta ve diş hekimliğinde uzman hekim bulunabilecektir.
İşin kötü tarafı toplumumuz çok eskide kalmasına rağmen geçmişin acı tecrübelerinden
sıyrılamadığı, sorumluluktan kaçmak isteyen birilerinin de sağlıkta geçmişte yaşanan kötü
günleri unutturmadığı için iyi sağlık hizmetini tedavi olabilmek değil doktora kolay ulaşmak,
doktora reçete yazdırabilmek, ilacını kolayca alabilmek, sağlık personeline şiddet uygulayarak
kinini, nefretini kusmak sanmaktadır.
Evet, doğrudur son yıllarda yapılan değişiklikler sonucu hastanın hekime ulaşması, ilaç
alabilmesi, hastanın ve hasta sahibinin “sağlık personeline dayak atması, şiddet uygulaması”
kolaylaştırılmıştır ama hastaların tedavi edilme, şifaya kavuşma oranı çok daha büyük bir hızla
düşmüştür.
Ülkemizde sağlıkçılar ve sağlık sektörü;
- Değersizleştirilmiş, her türlü adaletsizliğe ve haksız kazanca açık hale getirilmiştir.
- Değersizleştirildiği için de şiddet, hakaret, tehdit normalleşmiştir.
 
- Hocalar öğrencilerini, asistanlarını eğitememektedir, yeterince ilgilenememektedir.
- Hekimler Performans Sistemi denen baştan sona yanlış, haksız, adaletsiz, verimsiz bir
sistemle puan peşinde koşturulmaktadır.
- Hekimlerin hastalarıyla yeterince ilgilenmesinin önünde bir sürü engel vardır.
- Hekimler hastalarını insan olarak değil de para, puan ve sıra numarası olarak görmesi
için zorlanmaktadır.
- Hekimlerin can güvenliği yoktur, gelecekleri için kuşkuları vardır, iş huzuru
kalmamıştır, mesleklerinden soğumuşlardır.
- Aynı kurumda, hatta aynı klinikte çalışan hekimler arasında bile gelir adaletsizliği,
haksız rekabet, haksız kazanca yol açılarak hastalara ve hekimlere zarar verilmektedir.
Adaletsiz, popülist, hastaların tedavi edilmelerinin önüne geçen, ülkemize maddi, manevi
çok büyük zarar veren performans sistemini getirenlere, uygulayanlara ve sistemin açıklarını
kendi cepleri lehine, devletin, diğer hekimlerin ve hastaların aleyhine kullananlara her 14
Mart’ta, 22 Kasım’da, 12 Mayıs’ta yaptığımız uyarılarımızı dikkate almalarını bir kere daha
rica ediyoruz.
Bu yazıyı okuyan her bir okurumuz lütfen; Şikâyetçi olduğumuz eski günlerde hastaneye
giden her 100 hastadan kaçının tedavi olabildiğine baksın. Sonra da bugünlerde hastaneye
giden her 100 hastadan kaçının, üstelik doktor doktor, hastane hastane gezmesine rağmen,
tedavi olabildiğine baksın ve kararını öyle versin.
Ayrıca herkes bilsin ki; aşırı derecede yüksek öğrenci kontenjanlarıyla, hemen her şehre
açılan, kliniği, laboratuvarı olmayan fakültelerde, hocasız, eğitimsiz, kalitesiz, meslekten
bihaber, tribünden maç seyreder gibi sağlık eğitimi alan gençlerle ve mesleğin değersizleşmesi
için gösterilen aşikâr çabayla bu ülkenin sağlık hizmetleri konusunda geleceği karanlıktır.
Prof. Dr. AHMET BERHAN YILMAZ
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Tüm Yazıları
pub-1785681847249596 2497439732