23 Ağustos 2023 - Çarşamba

KAPİTAL

Bu arada şunu vurgulayayım ki ne Kapitalizm’i ne de Sosyalizm’i savunuyorum. İnsan emeğinin ve üretiminin değerinde alınıp satılabileceği, tüketim endeksli bir modeli tercih ediyorum. Orası ayrı…

Yazar - Hüsamettin Çalışkan
Okuma Süresi: 4 dk.
Hüsamettin Çalışkan

Hüsamettin Çalışkan

-
Google News

Kapital deyince aklımıza “kapitalizm” denilen ekonomik bir sistem ve Karl Marx’ın yazdığı “Das Kapital” gelir. Das Kapital de Sosyalizm’in temel argümanı olmakla birlikte Merkantilizm’den sonra geliştirilen Kapitalizm’in en büyük eleştirisi ve karşıt sistemidir.

 

Aslında amacım, Kapitalizm ve Sosyalizm üzerine bir yazı yazmak değil. En azından şimdilik…Yılmaz Okumuş’un Laz Kapital’ini çok sevdiğim birine hediye ettim. Bir site için de tanıtım yazısı yazmışım kitapla ilgili. Notlarımı bulunca yine düştüm kitaba.

 

Laz Kapital’i okumayanlara tavsiye ederim. Das Kapital’in parametrelerini Karadeniz şivesiyle, Karadeniz olaylarına mizahi bir dille çok güzel uyarlamış. Tabi Laz Kapital, bir fıkra kitabı değil; Das Kapital’in argümanlarına aşinalığınızın olması, içeriğini daha anlamlı hale getirecektir. Bunun için ön okumalar yapmanızı tavsiye ederim. Karl Marx ve Friedrich Engels ile ilgili biraz araştırma da yeterli olabilir. Ben ikisinin yazdığı “Komünist Manifesto”, Friedrich Engels’in yazdığı “Ailenin, Özel Mülkiyetin ve Devletin Kökeni”, Karl Marx’ın yazdığı “Louis Bonaparte’ın 18 Brumaire’i” ve Galina Serebryakova’nın Marx’ın hayatını anlattığı 5 ciltlik “Ateşi Çalmak” kitaplarını okudum. Bunların üzerine “Laz Kapital” güzel gitti.

 

Bu arada şunu vurgulayayım ki ne Kapitalizm’i ne de Sosyalizm’i savunuyorum. İnsan emeğinin ve üretiminin değerinde alınıp satılabileceği, tüketim endeksli bir modeli tercih ediyorum. Orası ayrı…Buna daha sonra gireriz. Ama dünya tarihinde insanoğlunun yaşadıklarının “ekonomi” ile ilgisi, olmazsa olmaz bir durum olduğundan, bu konu özel ilgi alanıma giriyor. Laz Kapital’e de kitap araştırdığım bir zamanda rastladım. Kapitalizm’in hakim olduğu bir dünyada, mizahi bir dille yapılan Sosyalist eleştiri bayağı ilgimi çekti. Hepimizin içinde yaşadığı sosyo-ekonomik şartlar gereği, sıkıntılarımız ve itirazlarımız var. Olmalı da…Ancak derler ya, “İzahı olmayanın, mizahı olur.” Bu yüzden dolaylı bir anlatım tercihi, eminim sizin de hoşunuza gidecektir.

 

3 cilt olan kitabın ana kahramanı Laz Marks Emice, Feridun Engels ve Ulademir İlyas Lenin ile maceralarını anlatıyor. Birkaç pasajla merakınızı körükleyeyim:

 

“Bizum Feridun Engels’le birlikte insanluk tarihi üzerinde yaptuğumuz araştırmalar soninda şunu gördüm: İnsan hayvandan türemiştur. Evet, ama o hayvan hangisidur? Darwin’in ileri sürdüğü gibi maymun midur? Değildur. Değerli bilim insani Darwin burada yanilmaktadur. İnsan maymundan değil, hamsiden türemiştur.” Sf.8

 

“Bak kapitalizime, derdini ne güzel anlatiy. Bizum uşaklari, ‘Her gün mulk edinun, istifleyun, çunki yarun ne olacaği belli değildur,” deyup korkitiy. Bu gelecek korkusi ve mulksuzleşme endişesi beyinlere kazindukça egemenlerun işleri daha da kolaylaşiy. ‘Ne kadar az yer, ne kadar az içer, ne kadar az kitap satun alur, tiyatroya, konsere, sinamaya, Avni Aker’e ne kadar az gider, ne kadar az düşünür, sever, ne kadar az Kazim Koyunci şarkisi söyler, konişursan, o kadar çok biriktirir, ozel mulkiyetini o kadar çok arturursun. Sen ne kadar azsan, o kadar çoğa sahip olursun.” Sf.49

 

Doğru diyisun Marks Emice.

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
pub-1785681847249596 2497439732