HAYDAR ALİYEVİN VEFATININ 18. YILINDA AZERBAYCAN TÜRKİYE İLİŞKİLERİ

Azerbaycan bağımsızlığını kazandıktan sonra dünyanın tüm devletleri ile doğrudan politik, ekonomik ve kültürel ilişkiler kurma imkanı elde etti. İki halk en zor günlerinde, en karmaşık anlarında bir birine sahip çıkmış ve her türlü desteği esirgememiştir. Azerbaycanlılar ve Türkiye Türkleri aynı ırktan ve aynı kökten geldikleri için, her iki devlet birbirlerini kardeş devlet olarak görüyor.

Yaşam Yayın: 10 Aralık 2021 - Cuma - Güncelleme: 10.12.2021 21:58:45
Editör -
Okuma Süresi: 12 dk.
Google News

Bu yakınlığı en iyi şekilde gören ve ilişkileri de bu doğrultuda geliştiren liderlerden biriside, Azerbaycan halkının milli lideri Haydar Aliyev olmuştur. Nitekim Aliyev, iki dost ve kardeş devletin yakınlığını "Bir millet, iki devlet" sözleri ile özetlemiştir. Bugün, eğer Türkiye ile Azerbaycan arasında kopmayacak sıkı bağlar oluşmuşsa bunda hiç kuşkusuz Aliyev’in katkıları tartışılmazdır.

Azerbaycan, 1991 yılında bağımsızlığını kazandıktan sonra 9 Kasım 1991’de onu tanıyan ilk ülke Türkiye oldu. 14 Ocak 1992’de Azerbaycan – Türkiye diplomatik ilişkileri kuruldu. O dönemden bu yana Türkiye’nin Azerbaycan’da, Ağustos 1992’den bu yana Azerbaycan’ın Türkiye’de diplomatik temsilciliği faaliyette bulunmaktadır.

Mütellibov döneminde her iki ülke arasındaki ilişkiler onun Rusya eksenli dış  politikası nedeniyle biraz mesafeli bir çizgi içinde seyir etmiş, Elçibey iktidarı döneminde iki ülke arasında stratejik ortaklık anlaşmasının imzalanmasının önerilmesine kadar uzanmıştır. Fakat, Elçibey döneminde Rusya’nın bölgesel iddialarının halen güncel olması Türkiye’nin bu öneriye soğuk bakmasına neden olmuş ve Kafkaslarda Rusya ile çatışma halinde olunmaktan kaçınılmıştır. Sovyetler Birliğindeki görevinden ayrıldıktan sonra, olumsuz koşullar altında kaderin hükmüyle Nahçıvan`da yaşamak zorunda olan Aliyev daha cumhurbaşkanı olmadan önce, Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'nin Meclis başkanıyken Türkiye ile kurduğu sıcak diyalogu o zamanki icraatlarında bariz bir şekilde görmekteyiz. Bu bağlamda iki ülke arasında siyasi ilişkiler ziyaretlerle ilerletilmeye çalışılırken, Haydar Aliyev’le Türkiye’nin 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel arasında önceki yıllara dayanan sıkı dostluk da bu ilişkiyi daha da pekiştirmiştir. Ermenistan`ın askeri ve ekonomik ambargosu sonucunda Nahçıvan`ın Türkiye ile ilişkilerinin gelişmesinde ve bölgenin ekonomik ve askeri güvenliğinde önemli rol oynayacak geçici değil kalıcı yolun yapımının önemini anlayan Aliyev’in çabalarıyla, 29 Ekim 1991 tarihinde Nahçıvan`ın Sederek ilçesinde Aras nehri üzerinde Nahçıvan`la Türkiye`yi bir birine bağlayan geçici köprünün kullanıma açılması Nahçıvan`ın Türkiye ile ilşkilerine ivme kazandırmıştır. 28 Mayıs 1991 yılında ise Azerbaycan`ın Cumhuriyet Bayramı günü Aras nehri üzerinde yapılan ve Türkiye ile Nahçıvan`ı birleştiren köprünün açılışına, Haydar Aliyev, Süleyman 

Demirel`in yanı sıra Türkiye`nin ve, Azerbaycan`ın devlet adamları katıldılar. Burada bir konuşma yapan Aliyev köprünün “bizim umut ve arzularımızın köprüsü olduğunu ve Türk dünyasına açılan pencere olduğunu” vurguladı ve Sederek-Dilucu köprüsü Türkiye ve Azerbaycan Cumhuriyetleri arasında resmi sınır kapısı ilan edildi. Türkiye`nin Nahçıvan`da Başkonsolosluğunun açılışı ve Türk bankalarının faaliyete başlaması da ilişkilerin gelişmesine olumlu etki yaptı.

Haydar Aliyev sayesinde Türkiye Başbakanı Süleyman Demirel Nahçıvan`ın statüsünde herhangi bir değişiklik olması halinde Türkiye bu konuda söz sahibi olacaktır beyanında bulunmuştu. Gerçekten de 1992 yılı Mayıs ayında Ermenistan ordusu Nahçıvan`a saldırdığında Türkye`nin Nahçıvan üzerindeki garantörlüğü ile ilgili sert açıklamasının ardından Ermenistan ordusu geri çekilmek zorunda kalmıştı. Haydar Aliyev Nahçıvan`dayken kardeş ülkeye ilk resmi ziyaretini 22 Mart 1991 tarihinde gerçekleştirmiştir. İmzalanan Protokole göre, Nahçıvan`ın çeşitli alanlarda ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla Türkiye Nahçıvan`a 100 milyon dolar tutarında kredi ayırmayı kabul ediyordu. Aslında Türkiye tarafı ağır ekonomik ve mali durumda olan Nahçıvan`ın bu krediyi geri ödeme konusunda ciddi sorunlar yaşayacağını bilmesine rağmen bu konuda tarihen kardeşlerinden yardımını esirgemeyen Türkiye`nin bu seferki yardımını yapmasında Haydar Aliyev şahsiyyeti faktörü önemli bir vesileydi.

Azerbaycan Ermenistan savaşının daha da şiddetlenmesi ve iç ve dış siyasette yaşanan sorunlar nedeniyle Aliyev Azerbaycan Meclis Başkanlığına getirildi. 3 Ekim 1993 yılında halkın oyu ile Cumhurbaşkanı seçilen Haydar Aliyev ile Azerbaycan`da yeni dönem başlamıştır. 1993–2003 yılları arasındaki bir dönemi kapsayan Aliyev döneminde Türkiye Azerbaycan ilişkileri büyük aşama kaydetmiştir. İlk dönemde Azerbaycan-Türkiye ilişkileri başta daha ihtiyatlı ve bölgesel gerçeklere uygun olarak sürdürülse de, daha sonrasında Aliyev`e özgü “bir millet-iki devlet” sloganıyla hızlı bir biçimde geliştirilmiştir. Rusya’yı yatıştırma politikası olarak görülen bu dönemde Aliyev Rusya, ABD ve komşu devletler arasında denge siyaseti yürüterek daha verimli iç ve dış politika açısından bölgede istikrarın korunmasını sağlamağa çalışmıştır. Aliyev deneyimli bir devlet adamı olarak, ülkesinin dış politikasını şu 4 önemli temel üzerinde taşıyarak dikkatleri üzerine çekmiştir: Azerbaycan devletini dünyaya tanıtmak, Azerbaycan devletinin demokratik blok içerisinde yer aldığını göstermek, Azerbaycan`ı önemli uluslar arası kuruluşlara üye yaparak etkinliğini artırmak ve Ermeni sorununu adil bir şekilde çözmek. Aliyev`in denge siyaseti” üretebilen ve bunu çok iyi uygulayan bir lider olması Azerbaycan’ın iç ve dış politikası açısından daha verimli bir ülke konumuna gelmesinde önemli rol oynamıştır.

Azerbaycan dış politikasının en önemli unsurlarından biri olan doğal kaynakların işletilmesi ve bunların dünya pazarlarına çıkarılması Aliyev dönemini en önemli konularından biri olmuştur. Aliyev döneminde uygulanan başarılı iç siyaset ve lobicilikle sağlanan güvenle yabancı şirketler yeniden bölgeye yönelmiştir. 24 Eylül 1994’te imzalanan “Asrın Anlaşması” ile birlikte enerji sektöründeki 6 büyük ülke Karabağ sorunu ile doğrudan muhatap olmuştur. Bu da yeni ve genç bir devlet olan Azerbaycan’ın dış politikadaki başarısı olarak kabul edilmiştir. Aliyev “Asrın Antlaşması”yla Hazar’ın petrol ve doğal gaz  kaynaklarını tüm dünyaya tanıtarak Batılı devletlerinin ilgisini ülkeye çekmeyi başarmıştır.

Haydar Aliyev döneminde Türkiye Azerbaycan ilişkileri başta siyaset ve ekonomi olmak üzere, eğitim ve kültür alanlarında büyük gelişme göstermiştir. Zamanla iki ülke arasındaki yakınlık, yapılan çalışmalarla stratejik ortaklık düzeyine ulaşmıştır."Asrın Antlaşması"ndan sonra Aliyev, o zaman için bir hayal sayılan Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı için çalışmalara başladı. Zorlukları ve bu proje için hayal deyimlerini aldırış etmeden amacına ulaştı. BTC ile Türkiye üzerinden dünya piyasalarına Azerbaycan petrolü sunuluyor ve bu projeden sağlanan gelirler hesabına ise Azerbaycan'a bilimsel, kültürel ve ekonomik gelişim sağlamaktadır. İki ülke arasındaki enerji politikaları sadece BTC ile sınırlı kalmadı.

Haydar Aliyev'in başlattığı bu politikalar Azerbaycan Cumhurbaşkanı Sayın İlham Aliyev tarafından başarıyla devam ettirilerek, Bakü-Tiflis-Erzurum doğalgaz hattı, Bakü-Tiflis-Kars demiryolu hattı projeleri ile birlikte 19 Ekim 2018 yılında Azerbaycan devlet petrol şirketi SOCAR'ın iştiraki olan SOCAR Türkiye tarafından Aliağa'da inşa edilen ve reel sektörün 6,3 milyar dolarlık yatırımla tek noktaya yaptığı en büyük proje olma özelliğini taşıyan STAR Rafineri, Petkim Rüzgar Enerjisi Santrali, Petlim Konteyner Limanı ve Aliağa Genel Müdürlük binası açılışı, Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattının (TANAP) Avrupa bağlantısı, Azerbaycan Cumhurbaşkanı sayın İlham Aliyev ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılmıştır.  
Azerbaycan ekonomisi, bugün dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden birisidir ve ülkede her alanın gelişim rayına oturduğu hissediliyor. Tüm bunların mimarı olarak ta Azerbaycan halkının ulu önderi Haydar Aliyev bilinmektedir. 

Haydar Aliyev iktidarı döneminde ilişkilerin özellikle askeri boyutu bir süre ihtiyatlı biçimde sürdürülerek süreklilik arz etmiş ve bu gün gelinen noktada askeri işbirliğini de öngören anlaşmaların imzalanmasına kadar varmıştır. Türk askeri yetkilileri giderek daha fazla oranda Azerbaycan ordusunun oluşumu sürecinde yer almakta, Türkiye’nin Azerbaycan’la askeri işbirliği ve dayanışması her yıl artmaktadır. Türkiye, Azerbaycan’ın yeni siyasal sisteme geçiş sürecinde gerekli olan uzmanların yetiştirilmesi için öğrenci kontenjanları ayırmaktadır. Varılan noktada Azerbaycan-Türkiye stratejik ortaklığının realiteye dönüşmesi sağlanmıştır. Bunun işaretleri Aliyev’in ciddi sağlık sorunları yaşadığı dönemlerde de görülmüştür. Aliyev sağlığını öncelikle Türk doktorlarına emanet etmiş 21 Nisan 2003 tarihinden itibaren aralıklı tarihlerde GATA’da tedavi görmüş ve 6 Ağustos 2003’te ise tedavi amacı ile ABD’ye  götürülmüştür. Azerbaycan'ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev Amerika'da 4.5 aydır tedavi gördüğü Cleveland Kliniği'nde 12 Aralık 2003 yılında TSİ 17: 00'da hakkın rahmetine kavuşmuştur. Aliyev döneminde Türkiye ile izlenen siyasetin ve ilişkilerin günümüzde Azerbaycan Cumhurbaşkanı sayın İlham Aliyev tarafından daha güçlü hale getirilmiş olduğu görülmektedir.

27 Eylül 2020 yılında Ermenistan silahlı kuvvetlerinin Azerbaycan topraklarına saldırması üzerine 2-ci Karabağ savaşı başladı. Azerbaycan ordusu savaşın ilk günlerinden Ermenistan ordusuna güçlü darbeler vurarak ağır kayıplar verdirdi. İşğal altındakı toprakları kurtarmaya başladı. Ordusu ağır husumete uğrayan Ermenistan Rusya`nın aracılığı ile savaşta yenildiyini kabul ederek 10 Kasım 2020 yılında barış anlaşması imzalamğa mecbur bırakıldı. Azerbaycan işğal altındakı topraklarını 27 yıl süren işğalın ardından kurtarma başarısı gösterdi. Ali Baş Komutan İlham Aliyev`in liderliği ve Azerbaycan ordusunun olağanüstü kahramanlığı savaşın kazanılmasını sağladı. Şuşa kentinin azad edildiyi gün 8 Kasım 2020 yılında babası Ulu Önder Haydar Aliyev`in mezarı ve şehitliği ziyaret eden Ali Baş Komutan Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İlham Aliyev şehitlikten ulusa sesleniş konuşması yaparak baba vasiyyetini yerine getirdiğini söyledi.

 Azerbaycan`ın 2783 şehit Vatan savaşı adlandırılan bu savaş 44 gün sürdü. Savaş döneminde Türkiye halkı ve hükumeti siyasi ve manevi desteği ile her an Azerbaycan`ın yanında oldu. Türkiye`nin savaş boyunca izlediyi siyasi tutum ve diplomatik tavır iki kardeş ülke araslndakı güven ve ilişki bağlarının ne kadar sıkı olduğunu bir daha kanıtladı. Azerbaycan savaştakı zaferini kutlamak amacı ile 10 Aralık 2020 yılında Bakü`de askeri tören düzenledi. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve devlet yetkilileri Azerbaycan şehitlerinin anısına saygı ifadesi olarak 2783 askerle törene katılarak önemli güne büyük katkı sağladılar.

Türk halkının da çok sevdiği Haydar Aliyev’in gerek ülkesi ve gerekse de Türkiye ile olan ilişkileri konusundaki başarılı çalışmaları bu satırlara sığmayacak kadar önemli ve büyüktür. Vefatının 18. Yılında ulu önder Haydar Aliyev`i saygı, rahmet, şükran ve minnetle anıyoruz.

Bir 1 kişi ve ayakta görseli olabilir                                                                                   Dr. Afqan Valiyev

 

                               Azerbaycan Sosial Tatkikatlar Merkezi Baş Danışmanı

 

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
pub-1785681847249596 2497439732