ÇEŞME’Yİ 20 YIL YÖNETEN BAŞKAN TÜTÜNCÜOĞLU, ARDINDA DERİN İZLER BIRAKARAK SONSUZLUĞA UĞURLANDI

Çeşme’nin yakın tarihine damga vuran Tütüncüoğlu, geniş katılımlı bir törenle son yolculuğuna uğurlandı.

Yaşam Yayın: 21 Aralık 2025 - Pazar - Güncelleme: 21.12.2025 23:11:00
Editör -
Okuma Süresi: 15 dk.
Google News
İzmir’in turizm lokomotifi ilçesi Çeşme’ye 20 yıl boyunca yön veren, kararlı duruşu, askeri
disiplinli sert ama sahiplenen yönetim anlayışı ve iz bırakan icraatlarıyla kentin yakın tarihine
damgasını vuran Emekli Albay Ahmet Faik Tütüncüoğlu, dün (20 Aralık Cumartesi) 88
yaşında yaşamını yitirdi. Üç dönemi üst üste olmak üzere 1989-1994 ve 1999-2014 yılları
arasında toplam dört dönem Çeşme Belediye Başkanlığı yapan Tütüncüoğlu’nun vefatı
ilçede büyük üzüntü yarattı ve bir dönemin kapanışı olarak değerlendirildi.
Yaklaşık bir buçuk yıl önce zatürre teşhisiyle Çeşme Alper Çizgenakat Devlet Hastanesi’nde
tedavi altına alınan ve bu süreçten sonra sağlık sorunları yaşamaya devam eden
Tütüncüoğlu, bugün son yolculuğuna uğurlandı. Çeşme Belediye Başkanlığı önünde
düzenlenen resmi askeri törenin ardından cenazesi, ikindi namazına müteakip Hacı Memiş
Camii’nden kaldırılarak Çakabey Mezarlığı’nda bir yıl önce kaybettiği eşi Melis
Tütüncüoğlu’nun yanında toprağa verildi.
 

CENAZE TÖRENİ GENİŞ KATILIMLA GERÇEKLEŞTİ

 
Çeşme’nin uzun yıllar yönetiminde söz sahibi olan, ilçenin çağdaş kimliğinin oluşmasında
önemli payı bulunan Başkan Ahmet Faik Tütüncüoğlu, Türk bayrağına sarılı tabutunun
belediye binası önüne alkışlar eşliğinde getirilip, naaşının Çeşme sokaklarından son kez
geçirilmesiyle ebediyete uğurlandı. Düzenlenen cenaze töreni, ilçede geniş katılımla
gerçekleşti.
Törene CHP Genel Başkanı Özgür Özel çelenk gönderirken; Çeşme Kaymakamı Mehmet
Maraşlı, Çeşme Belediye Başkanı Lal Denizli, uzun yıllar beraber yol aldığı İzmir Büyükşehir
Belediyesi önceki dönem Başkanı Aziz Kocaoğlu, Çeşme Belediyesi önceki dönem
Başkanları Muhittin Dalgıç ile Ekrem Oran, Alaçatı Belediyesi önceki dönem Başkanı Remzi
Özen, Güzelbahçe Belediyesi önceki dönem Belediye Başkanı Hülya Yarbuz, CHP eski
milletvekilleri Alaaddin Yüksel ve Mehmet Ali Susam, İzmir Ticaret Odası eski Başkanı Ekrem
Demirtaş, eski Konak Belediye Başkanı Ahmet Sarışın, Tütüncüoğlu ailesi, sevenleri,
protokol üyeleri, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile çok sayıda vatandaş
katıldı. Törende Belediye Başkanı Lal Denizli ile kızı Pelin Tütüncüoğlu duygusal birer
konuşma yaptı.

ŞEREFLİ BİR TÜRK SUBAYI VE DÜRÜST BİR ATATÜRKÇÜYDÜ

 
Çeşme Belediye Başkanı, törende yaptığı konuşmada Faik Tütüncüoğlu’nun Çeşme’ye
yürekten bağlılığı, disiplini ve çalışma anlayışıyla belediyecilikte kalıcı bir iz bırakan çok
kıymetli bir isim olduğunu vurguladı. Törende duygusal anlar da yaşandı. Kızı Tütüncüoğlu,
“Babam, son anlarına kadar Çeşme sevdasıyla yaşayan, şerefli bir Türk subayı ve dürüst bir
Atatürkçüydü” sözleriyle babasını anlatırken gözyaşlarına hakim olamadı.
 

ASKERLİKTEN BELEDİYE BAŞKANLIĞINA UZANAN BİR HİZMET ÇİZGİSİ

 
1937 yılında Çeşme’de dünyaya gelen Ahmet Faik Tütüncüoğlu, ilk ve orta öğrenimini ilçede
tamamladı. Kuleli Askeri Lisesi ve Harp Okulu’ndan mezun olduktan sonra istihkam subayı
olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nde görev yaptı. Türkiye’nin farklı bölgelerinde edindiği askerlik
tecrübesi, onun ileride belediyecilik anlayışını şekillendirecek disiplinli ve planlı yaklaşımın da
temelini oluşturdu. 1984 yılında kendi isteğiyle albay rütbesinden emekli olan Tütüncüoğlu,
“memleketime hizmet” diyerek siyasete atıldı. Kısa süre sonra Çeşmelilerin desteğiyle ilk
olarak 1989’da belediye başkanlığı görevine seçilen Tütüncüoğlu, toplam dört dönem
 
boyunca ilçenin yönetiminde söz sahibi oldu. Bu süreçte dönemin CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal’ın en güvendiği isimlerden biri olarak anıldı.
 

1989 ÇEŞME’DE YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLANGICI OLDU

 
1989 yerel seçimleriyle belediye başkanı seçilen Tütüncüoğlu için bu tarih, Çeşme’nin
geleceğini belirleyecek uzun soluklu bir vizyonun da başlangıcı oldu. Görev süresi boyunca
Çeşme’de yapılaşma, çevre ve doğa konusunda taviz vermeyen bir yönetim anlayışı
benimsediğini her fırsatta dile getiren Tütüncüoğlu, “1989’da seçildiğimden itibaren doğayı
korudum, betonlaştırmadım, klimayı bozmadım. Her şeyi Çeşme’nin geleceği ve ekonomisi
için yaptık” sözleriyle bu yaklaşımını özetlemişti. Çeşme’nin Kuşadası, Bodrum ve Marmaris
gibi yoğun yapılaşmaya maruz kalmamasının bilinçli bir tercih olduğunu vurgulayan
Tütüncüoğlu, dünya basınında “yaşanabilir kent” olarak öne çıkılmasının da bu anlayışın
sonucu olduğunu savunmuştu. Tütüncüoğlu döneminde Çeşme’de dört katlıdan yüksek
yapılaşmaya izin verilmemesi, imar planlarında yoğunlukların düşürülmesi ve yeni yapılaşma
alanlarının kontrollü biçimde belirlenmesi, kentin bugünkü görünümünü şekillendiren en
önemli kararlar ve kararlılıkla uygulanan politikalar arasında yer aldı.
 

ÇEŞME’Yİ TİCARET VE TURİZM MERKEZİ HALİNE GETİRMEYİ HEDEFLEDİ

 
Tütüncüoğlu’nun ilk dönemlerinden itibaren üzerinde durduğu en önemli başlıklardan biri
turizmdi. Çeşme’nin yalnızca yaz aylarında hareketlenen bir sayfiye beldesi olmaktan
çıkarılması gerektiğini savunan Tütüncüoğlu, ilçenin bir “ticaret ve turizm merkezi” haline
gelmesi için çalıştıklarını her fırsatta dile getirdi. Ilıca, Dalyan, Çiftlik ve Çeşme sahillerinin
yeniden düzenlenmesi, altyapı yatırımlarının hızlandırılması, parklar, yürüyüş alanları ve
sosyal tesisler, bu vizyonun ilk somut adımları oldu. Ona göre Çeşme, yalnızca turistik bir ilçe
değil, Türkiye’nin dünyaya açılan vitrinlerinden biriydi. “Çeşme bir turizm kentidir ve yaşam
kaynağı turizmdir” sözleri, bu bakış açısını özetliyordu. Turizmden kazanç sağlamayan hiçbir
sektör olmadığını savunan Tütüncüoğlu, esnaftan çiftçiye, işçiden yatırımcıya kadar herkesin
bu bilinçle hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Turistin güvenli, huzurlu ve adil fiyatlarla
karşılandığı bir kent yaratmanın, belediyenin olduğu kadar kent sakinlerinin de sorumluluğu
olduğunu sık sık dile getirdi.
 

YATIRIMLAR KADAR, HİZMET KALİTESİNİ DE ÖNEMSEDİ

 
Tütüncüoğlu, turizm konusunda yatırımlar kadar, hizmet kalitesini de önemsedi. Esnafa
yaptığı uyarılar, onun belediye başkanlığı döneminin karakteristik özelliklerinden biri oldu.
“Turist enayi değildir” diyerek fahiş fiyat uygulamalarına sert çıkan Tütüncüoğlu,
restoranlardan otellere kadar herkesin fiyat politikasında adil olması gerektiğini savundu. Ona
göre kısa vadeli kazanç uğruna yapılan yanlışlar, Çeşme’nin uzun vadeli itibarına zarar
veriyordu.
 

ULUSLARARASI VİTRİN VE ÖZGÜVEN

 
Tütüncüoğlu, Çeşme’nin dünya basınında yer almasını yalnızca bir tanıtım başarısı olarak
görmedi. Bunu doğru belediyecilik anlayışının bir sonucu olarak değerlendirdi. New York
Times, Inside Cruise ve benzeri yayınlarda yer alan haberleri, kentin doğru yönde ilerlediğinin
göstergesi olarak yorumladı. Sıkça hatırlattığı önemli dönüm noktalarından biri de,
Çeşme’nin 2009 yılında New York Times tarafından “dünyada gezilip görülmesi gereken
yerler” listesinde 8’inci sırada gösterilmesi oldu. Çeşme Marina’nın 2011 yılında şehir içi
marinalar arasında dünyada ikinci seçilmesi ve İngiltere merkezli Inside Cruise dergisinin
ilçeyi “en iyi gelişen destinasyon” ilan etmesi, onun döneminde yürütülen tanıtım
politikalarının somut sonuçları olarak kayıtlara geçti.
 

ALTYAPIDAN ÜSTYAPIYA BÜYÜK HAMLE

 
Tütüncüoğlu’nun belediye başkanlığı döneminde yapılan yatırımlar, yalnızca vitrine dönük
projelerle sınırlı kalmadı. İlçenin altyapısı büyük ölçüde yenilendi. Ana yolların altındaki su
boruları çelik borularla değiştirildi, kanalizasyon ve yağmur suyu hatları elden geçirildi.
Üstyapıda ise kilometrelerce beton asfalt yol, 371 bin metrekareyi aşan parke yol, parke taş
 
döşemeleri, bordürler, prefabrik su olukları, yeni otoparklar ve altyapı yatırımlarıyla kentin
fiziki çehresi baştan sona yenilendi. Reisdere, Çiftlik, Dalyan ve Ilıca başta olmak üzere
ilçenin farklı noktalarında çevre yolları ve sahil yolları düzenlendi. “Gidemediğin yer senin
değildir” anlayışıyla yolların ve kamusal alanların erişilebilir olmasına özen gösterildi.
 

SOSYAL BELEDİYECİLİĞE BÜYÜK ÖNEM VERDİ

 
Tütüncüoğlu’nun en çok önem verdiği alanlardan bir diğeri de sosyal belediyecilik anlayışıyla
kamusal alanlardı. Görev süresi boyunca Çeşme genelinde park sayısı 96’ya ulaştı. Sağlıklı
yaşam parkları, çocuk oyun alanları, halı sahalar, basketbol ve voleybol sahaları ilçenin dört
bir yanına yayıldı. Park yapmadığımız mahalle, parke taş döşemediğimiz sokak kalmadı”
sözleri, onun belediyecilik anlayışını özetleyen ifadelerden biri olarak hafızalara kazındı.
Çiftlik, Dalyan, Reisdere ve Çeşme Merkez’de yapılan spor kompleksleri, gençlere ve
çocuklara yönelik yatırımların somut örnekleri oldu. Okullara yapılan destekler ve spor
salonlarına ayrılan bütçeler, onun “sosyal belediyecilik” anlayışının bir parçasıydı.
Tütüncüoğlu döneminde engelliler için yapılan düzenlemeler de dikkat çekti. Engelli
otobüsleri alındı, park ve plajlar erişilebilir hale getirildi, spor alanları engelli bireylerin
kullanımına uygun biçimde tasarlandı. Bu yatırımlar, Çeşme’de kamusal alanların herkes için
erişilebilir olması hedefinin bir yansımasıydı. Sosyal yaşamı destekleyen projeler ile ulaşım
yatırımları, bu dönemin Çeşme’de bıraktığı kalıcı izler arasında yer aldı. Bu süreçte hayvan
barınağı da genişletilerek sahipsiz hayvanların bakım koşulları iyileştirildi.
 

“PLAN YAPTIRMAK KOLAY, UYGULAMAK ZOR”

 
Yerel yönetim ile merkezi idare arasındaki yetki paylaşımı, Tütüncüoğlu’nun belediye
başkanlığı süresince en çok şikayet ettiği konuların başında geldi. İmar planlarını
hazırlamanın tek başına yeterli olmadığını vurgulayan Tütüncüoğlu, asıl zorluğun bu planları
Türkiye şartlarında hayata geçirebilmekte yaşandığına dikkat çekti. Kentsel tasarım
planlarının hazır olduğunu, ancak yetki karmaşası nedeniyle hayata geçirilemediğini her
fırsatta kamuoyuyla paylaştı. Özellikle termal tedavi merkezi gibi büyük projelerde gerekli
yetkilerin belediyede bulunmamasını, “Çeşme’nin önünün kesilmesi” olarak değerlendiren
Tütüncüoğlu, “Bizim elimizde plan var, uygulayacak paramız da var ama yetki bizde değil”
sözleriyle yaşanan tıkanıklığı özetledi. Çeşme’de bir iskele yapılmasının dahi merkezi
yönetimin kararlarına bağlı olmasını eleştiren Tütüncüoğlu, bu noktada belediye başkanı,
kaymakam ya da vali olmanın bir anlamı kalmadığını dile getirdi. Yerel yönetimlerin hareket
alanının daraldığını ve yetkilerinin genişletilmesi gerektiğini savundu. Her projeye otomatik
onay verilmesinin de kente zarar vereceğini vurgulayan Tütüncüoğlu, “Projeler gelsin,
incelensin, mecliste değerlendirilsin, Çeşme’nin yararına olan ne varsa hayata geçiririz”
sözleriyle tutumunu net biçimde ortaya koydu.
 

RES PROJELERİNE KARŞI SERT DURUŞ

 
Tütüncüoğlu’nun belediyecilik çizgisi ilk günden son gününe kadar aynı netlikteydi. Kontrollü
büyüme, doğayı koruyan planlama, turizm odaklı yatırımlar ve merkezi idareyle zaman
zaman sertleşen bir mücadele. Bu çizgi, ilerleyen yıllarda onu Çeşme’de kurulması planlanan
rüzgar enerji santralleri (RES) konusunda çok daha sert bir muhalefetin içine sürükleyecekti.
Görev süresi boyunca Çeşme’de planlanan rüzgar enerji santrallerine (RES) karşı duruşuyla
da gündeme gelen Tütüncüoğlu, yeşil enerjiye karşı olmadıklarını ancak bu projelerin yanlış
alanlara yapılmasının turizmi ve doğayı tehdit edeceğini söyledi. “Ocağımıza rüzgar direği
dikecekler” sözleriyle tepkisini dile getiren Tütüncüoğlu, “Turizmi bitirecek projelere izin
veremeyiz” diyerek Enerji ve Turizm Bakanlıklarına çağrılarda bulundu. “Çeşme’de turizmi
bitirecekler, esnafın ve halkın ocağını söndürecekler. Bunun hesabını kim verecek?” sözleri,
bu mücadelenin en çok hatırlanan çıkışları arasında yer aldı.
 

KARŞI KIYI SAKIZ ADASI İLE SICAK İLİŞKİLER

 
Tütüncüoğlu döneminde yüzyıllar boyunca aynı denizi paylaşan Çeşme ile Sakız Adası
arasında kültürel ve sosyal ilişkiler bu dönemde daha da gelişti. Karşılıklı ziyaretler, dostluk
 
buluşmaları ve ortak etkinliklerle iki yaka arasındaki bağlar hep canlı tutuldu, geçmişin ortak
izleri bugüne taşındı.
 

HALKLA BİRLİKTE YÖNETME İDDİASI

 
Tütüncüoğlu’nun dikkat çeken uygulamalarından biri de bazı projelerde halkın görüşünü
alması oldu. İnkılap Caddesi’ndeki düzenlemelerin oylama usulüyle yapılması, “bundan
sonra her şeyi halkla birlikte yönetme” iddiasının bir göstergesi olarak kayıtlara geçti. Bu
yaklaşım, onun sert üslubunun arkasında katılımcı bir anlayış bulunduğunu savunanların en
sık dile getirdiği örneklerden biri oldu.
 

ÇEŞMELİLİK VURGUSU VE BİRLİK ÇAĞRISI

 
Tütüncüoğlu’nun söylemlerinde en sık tekrarlanan kavramlardan biri “Çeşmelilik ruhu” oldu.
Farklı siyasi görüşlere sahip olunabileceğini ancak söz konusu Çeşme ve vatan olduğunda
gerisinin teferruat olduğunu dile getirdi. “Bu kent bize işimizi, aşımızı, aşkımızı veriyorsa, ona
sahip çıkmak zorundayız” sözleri, onun halkla kurduğu bağın temel taşlarından biriydi.
Kentlerin, orada yaşayan ve sahip çıkanlara ait olduğunu savunan Tütüncüoğlu, bu anlayışı
belediyecilik pratiğinin merkezine koydu.
BASINLA İLİŞKİLER: ELEŞTİRİYE AÇIK, TARAFI NET
Tütüncüoğlu’nun basınla ilişkileri de çoğu zaman gündem oldu. Sert üslubuna rağmen
basının özgürce yazmasından yana olduğunu her fırsatta dile getirdi. “Basın korkmadan
yazmalı. Ama taraf tutacaksa, tek tarafı Çeşme olmalı” diyerek kentin çıkarlarını her şeyin
üstünde tuttuklarını vurgulayan Tütüncüoğlu, eleştirinin kente fayda sağlaması gerektiğini
savundu. Basın mensupları için kendisine ulaşmak kimi zaman kolay, kimi zaman zor olsa
da, “Başkanım şu konuda bilgi istiyorum” ya da “Şu haber için birlikte sahaya çıkalım”
denildiğinde, çoğu zaman itiraz etmeden kapılarını açardı.
 

BİR DÖNEMİN KAPANIŞI

Ahmet Faik Tütüncüoğlu, asker kökenli olmasının getirdiği disiplin, sert üslubu, tartışmalı
çıkışları ama aynı zamanda arkasında bıraktığı büyük yatırımlar, korunan doğa ve şekillenen
bir turizm vizyonuyla Çeşme tarihine adını yazdırdı. Onun ardından Çeşme, yalnızca bir eski
belediye başkanını değil bir dönemi, bir anlayışı ve güçlü bir belediyecilik hafızasını uğurladı.
Onun çizdiği çerçeve; doğayı önceleyen, turizmi merkezine alan ve yerel kimliği korumaya
çalışan bir belediyecilik anlayışıydı.
Çeşme üzerinde derin izler bırakan Başkan Ahmet Faik Tütüncüoğlu’na ilçeye kattıkları için
teşekkür ediyor, kendisine Allah’tan rahmet diliyoruz.
Fulya OMAÇ / Çeşme - İZMİR
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.