SAKIZ ADALILAR İSYANDA

Chios (Sakız), Lesvos (Midilli) ve Samos (Sisam) adalarına toplam 100 bin kişilik 3 yeni göçmen kampı yapılacak olması, yerli halkı ayaklandırdı… Geçiminin büyük bir bölümünü turizmle sağlayan adalarda rezervasyonlar peş peşe iptal edildi.. Ada sakinleri ekonomik krize girmekten endişeli..

Gündem Yayın: 27 Şubat 2020 - Perşembe - Güncelleme: 27.02.2020 16:53:41
Editör -
Okuma Süresi: 8 dk.
Google News
Otel işletmecisi Ronald Arthurs: Göçmenler her yerdeler. Ada halkı artık kendi adalarında
rahat dolaşamıyor. Halk çekildi piyasadan.. Kepenkler indirildi... Yeni kamplar yapılırsa
adalar da ada halkları da biter.. Göçmenler mallarımıza zarar veriyor, hırsızlık yapıyor,
kadınlarımızı, kızlarımızı bakışlarıyla taciz ediyor, sürekli kavga çıkarıp, huzursuzluk
yaratıyorlar. Can ve mal güvenliklerimiz tehdit altında. Durum vahim…
Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi, gökyüzü ve açık hava
 
Avrupa Birliği’nin isteği üzerine Yunan hükümeti tarafından Yunanistan’ın en çok mülteci
barındıran adalarından biri olan Sakız adasına yeni bir göçmen kampı kurulması için
çalışmalara başlanması ada halkını ayaklandırdı. İnşaata engel olmak isteyen ada yerlileri
önce protesto gösterileri yaptı, kampın inşaatında kullanılacak malzemelerin ve araçların
geçişini engellemeye yönelik yola barikatlar kurdu, önce ada polisiyle ardından da
Atina’dan özel gönderilen Yunan çevik kuvvet polisi MAT’ ile çatıştı. Sonra da
hükümetlerinin bu kararını iş yerlerini dört günlüğüne kapatarak protesto etmeye devam
etti.
Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi, yürüyen insanlar, ayakkabılar, gökyüzü, basketbol sahası ve açık hava
 
3 ADAYA TOPLAM YÜZ BİN KİŞİLİK GÖÇMEN KAMPI YAPILACAK
Edinilen bilgiye göre Midilli adasına 50 bin, Sakız ve Samos adalarına 25’er bin mülteci
kampı kurulacak olması her üç adada yaşayan yerli halkı tedirgin etti. Çünkü üç adaya
toplamda 100 bin mülteciyi barındıracak kampların kurulacak olması geçiminin büyük bir
bölümünü turizmden sağlayan ada ekonomisine büyük bir darbe olacak. Adalara yeni
kampların kurulacak olmasını haber alan acenteler ve turistler rezervasyonları ardı ardına
iptal ettiler. Ada halkları bir taraftan ekonomik krize girme endişe yaşarken, bir taraftan
da zaman zaman işyerlerine saldıran, soygun yapan, kadınları bakışlarıyla taciz eden,
sürekli kavga çıkarıp huzur bozan mültecilere karşı nasıl bir önlem alacaklarını kara kara
düşünüyorlar.
ATİNA’DAN BİN KİŞİLİK ÇEVİK KUVVET POLİSİ ÜÇ ADAYA GÖNDERİLDİ
Sakız adasında bir otelin (Villa Rossa) işletmecisi olan Türkçe dahil altı dil bilen İngiliz
Ronald Arthurs, üç adaya kurulması kararlaştırılan toplam 100 bin kişi kapasiteli yeni
göçmen kamplarından duyduğu rahatsızlığı ve Sakız adasında ada halkı ve polisler
arasında yaşanan gerginlikle ilgili şunları söyledi:
“Avrupa Birliği’nin baskısıyla Yunanistan hükümeti tarafından Midilli, Samos ve Sakız
adalarına mülteci kamplarının kurulması için çalışmalara başlanılması istenildi. Midilli’ye
50 bin, Sakız ve Samos adalarına da 25’er bin toplamda 100 bin kişilik kamp yapılacak.
Sakız adalılar bunu kabul etmediler ve 5-6 gündür bu kampların yapılması için gereken
buldozer ve iş makinelerini gereken bütün eşyaları ve malzemeleri gidecekleri yere
ulaşmaması için ellerinden geleni yaptılar. Sakız adasının 20 polisi alınan emre karşı
Sakızlıları durduramadı. Aynı halk isyanı Midilli’de de oldu. Bunun üzerine Atina 1000’e
yakın çevik kuvvet polisi MAT’ı gönderip, üç adaya paylaştırdı. MAT, kampların
yapılmasına karşı gelip, isyan edenleri biber gazı ve coplarla engellemeye çalıştı. Sakız
 
adasında bu kargaşada yaralanan 25 kişi şuan hastanede tedavi görüyor, duyduğum
kadarıyla birisinin de durumu ağır.”
ESNAF PROTESTO İÇİN DÜKKANLARINI KAPATTI
25 bin kişilik yeni göçmen kampını dünyada sadece Sakız adasında gerçekleştirilen Roket
Savaşları’nı izlediği Epos tepesine yapılmak istediğini dile getiren Ronald Arthurs, “En
güzel manzaranın, en temiz havanın olduğu yerde bu kampı yapmak istiyorlar. Bu yüzden
ada çok karıştı. Pazartesi - Perşembe günleri arası ne fırınlar, ne restoranlar, ne kafeler,
hiçbir esnaf dükkanlarını açmama kararı aldı. Satış yok, ekmek yok, et yok, hiçbir şey
yok. Sabah açık olan büyük marketlerin de öğleden sonra kapatılacağı duyuruldu. Kimse
Suriyelilerin adada olmasını istemiyor. Tek isteyen taksiciler, sağa sola götürüyorlar diye.
Az önce bir video izledim. Ada halkından birkaç kişi Suriyelilerin yaşadığı bir eve dalıp,
onları adalarında istemedikleri söyleyip, dövdüler. Halk çok gergin.” diye konuştu.
ADA HASTANESİNDEKİ HASTALARIN YÜZDE 60-70’İ MÜLTECİ
Yunanistan’ın beşinci büyük adası olan ve yaklaşık 55 bin nüfusa sahip Sakız adasında
kendi nüfusunun yarısı civarının mülteci nüfusunu barındıracak olmasının bir felaket
olduğunu belirten Ronald Arthurs, sözlerine şöyle devam etti:
”Çünkü bu mülteciler tavşan gibi doğuruyorlar. Şuan 12 bin civarında olan ancak kamp
yapılacak olursa sayıları 25 bin olacak bu mülteci gurubu bir sene içinde doğacak
çocuklarla 26’bine çıkabilir. Ve bu artış sürekli devam eder. Bu kadar mülteci adanın
imajını, temizliğini, hijyenini, en başta da ekonomisini etkiler. Birçoğu hasta, gelirken
hastalıklarını da buraya taşıdılar. Devlet Hastanesi’ndeki hastaların yüzde 60-70’i mülteci.
Sürekli kaçak gelmeler devam ediyor. Ya bunların arasında Corona virüsü olan olsa, ne
olacak? Sağlığımız da tehlikede.”
 
REZERVASYONLAR PEŞ PEŞE İPTAL EDİLDİ
Gelirinin büyük bölümü turizm olan adalara böyle büyük mülteci kampları kurulmasının
ada turizmlerini bitireceğini vurgulayan Ronald Arthurs, “Zaten bu mülteciler yüzünden
özellikle yabancı turistlerde büyük düşüş yaşanıyordu. Bu kampların kurulacağının
duyulmasının ardından rezervasyonlar peş peşe iptal edildi. Sakız, Midilli ve Samos
adaları resmen bitti diyebiliriz. Ben de otelimi ilk kez kışın kapattım. Sezonda ne yaparım
şimdiden bir şey söyleyemiyorum. İlk kez adanın merkez limanı sahil boyunda 9 dükkan
kapandı. Esnaf kepenk indiriyor.” dedi.
 
CAN VE MAL GÜVENLİKLERİMİZ TEHDİT ALTINDA
Göçmenlerin adada yaşayan halkı tedirgin ve mağdur ettiğini ifade eden Ronald Arthurs
sözlerini şöyle noktaladı:
“Gece sabahlara kadar kalabalık gruplar halinde dolaşıyorlar, kadınlar, kızlar yalnız
sokağa çıkamaz oldu. Oysa ki geç saatlerde bile kadınlar, kızlar tek başlarına adada hiçbir
şeyden korkmadan, çekinmeden dolaşırdı. Ama o günler artık çok gerilerde kaldı.
Kalabalık dolaştıklarından yanlarına da yaklaşamıyorsunuz. Sahile, limana inilemez hale
gelindi. Öyle bir dolaşıyorlar ki sanki Suriye, sanki Şam, sanki kendi köyleri. Limanda
yürürken dahi nargıle tüttürüyorlar, ellerinde biralar, yüksek sesle uzun uzun telefonla
konuşuyorlar. İçki satan dükkanların en iyi müşterileri oldular. Geceleri kasa kasa içki
alıyorlar kimse görmesin diye. Güle oynaya yaşıyorlar yani, sanki ülkelerinde savaş
yokmuş gibi. Çocuklarıyla da ilgilenmiyorlar. İki çocuk belediye otobüsünün altında kalıp
öldü. Tabi kadının karnında bir tane, kucağında bir tane, arkasında 3-5 tane çocuk. Ama
 
koca önde tek başına gidiyor. Kadın köle gibi o çocuklarla adamın arkasından koşuyor.
Göçmenler her yerdeler. Ada halkı artık kendi adalarında rahat dolaşamıyor. Halk çekildi
piyasadan. Bu yıl Sakız meydanda noel bayramı bile kutlanamadı. Etrafta hep Suriyeliler,
göçmenler vardı. Sakızlılar o bayrama gitmedi. Sürekli bir olay oluyor. Geçtiğimiz yaz
Afganlı bir mülteci kendisi gibi Afganlı komşunun 3 yaşındaki kızına tecavüz etti. Onu
apar topar Atina’ya gönderdiler. Aksi halde halk linç edecekti. Ayrıca burada bizlerin
karısını, kızını da taciz edici bakışlar, eylemler oluyor. Bunlardan son derece rahatsızız.
Göçmenler mallarımıza da zarar veriyor, hırsızlık yapıyorlar, sürekli kavga çıkarıp,
huzursuzluk yaratıyorlar. Mevcut Vial Göçmen Kampı’nın olduğu yerde insanlar
mültecilerin yaptıklarından çıldırdı. Bahçelerine girip sulama borularını dahi çalıyorlar.
Yetiştirilen ürünler ile diğer çalınan malları söylemiyorum bile. Can ve mal güvenliklerimiz
tehdit altında. Durum vahim. Şuan 12 binden bahsediyoruz, bunlar iki katı oldu mu ada
da, ada halkı da biter.”
 
Fulya OMAÇ / Sakız Adası - YUNANİSTAN
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
pub-1785681847249596 2497439732