Azerbaycanın tarihi ve kültürel mirasına karşı ermeni terörü

Tarihin çeşitli dönemlerinde Ermeniler Azerbaycanlılara karşı soykırım ve katliamlar yapmışlar. 1988 yılından başlayarak, Azerbaycanlılara karşı etnik temizleme yapan Ermeniler, yalnızca fiziksel soykırım değil, aynı zamanda tarihimize ve medeniyetimize karşı kültürel soykırım etmek den de kaçınmadılar.

Kültür Yayın: 03 Aralık 2020 - Perşembe - Güncelleme: 03.12.2020 18:48:15
Editör -
Okuma Süresi: 15 dk.
Google News
Ermeniler Azerbaycan tarihine ait anıtların isimlerini, yanı sıra anıtların
üzerinden Azerbaycan tarihini kendinde içeren sembolleri değişmekle, Azerbaycan yer adlarını
yeni yer adlarına değiştirmekle, İslam’a kadar olan ve İslam dini anıtlarını çarpıtmakla, bazen
anıtları dağıtmakla, sanki bu arazilerden Azerbaycan isimlerini silmeye ve genç Ermenistan
devletinin tarihini Azerbaycan’ın ulusal kültürel mirası hesabına eskitmeye çalışıyorlar.
Azerbaycan Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı tarafından verilen bilgiye göre 1988-1993 yıllarında
Karabağ’da, genel olarak, 900 yaşama alanı, 150 bin ev, 7 bin kamu binası, 693 okul, 855 ana
okul, 695 tıp kurumu, 927 kütüphane, 44 tapınak, 9 cami, 473 tarihi anıt, saray ve müzeler, 40
bin müze sergisi, 6 bin sanayi ve tarım işletmesi,160 köprü ve diğer altyapı tesisleri yıkılmış ve
bir sıra anıtlar farklı değişikliklere maruz kalmıştır.

Ermeniler tarafından tahrif edilerek tüm
dünyaya sunulan anıtlar farklı dönemlere ait Azerbaycan tarihi parçalarıdır ki, bunlar arasında
Kafkas Albanya’sının Hristiyan anıtları da yer alıyor. Çağımızın birinci yüzyılında Roma
imparatorluğunda yaranan Hristiyanlık dini Güney Kafkasya’ya da yayılmaya başladığında,
Kafkas Albanya’sında birçok kiliseler ve Hristiyan anıtlarının inşasına başlandı. Ne yazık ki,
düşman Azerbaycan alanında İslam dininden önceki döneme ait dini tarihi anıtları sahtekârlıkla
belgeleyerek Ermeni kilisesi mevki vermiştir. İşgal edilmiş alanları ermenileştirmek amacıyla
hem yasa dışı arkeoloji kazı işlemleri yapılıyor, hem de müzelerde tarihi unsur hesap edilen
anıtlar toplu halde Ermenistan’a taşınıyor.

23 Temmuz 1993 yılında işgal edilmiş Ağdam ili ermeni saldırganlığına en çok maruz kalan dini
tarihi mirasa sahip olan ilçelerdendir. 2001 yılında işgal edilmiş Azerbaycan alanlarında olan
İngiliz gazeteci Tomas de Waal Ağdam’ı Hiroşima ile kıyaslayarak, kaydediyor ki, işgalden önce
Kafkasya’nın tiyatrolar, camiler, kiliseler şehri düşünülen Ağdam şimdi harap edilmiş 1 .
Harap edilmiş dini anıtlardan biri- Ağdam’ın ünlü Cuma camisi 1868-1870 yıllarında Kerbalayi
Sefihan Karabaği tarafından inşa edilmişdir. Aynı dönem İslam medeniyetine uygun inşa edilen,
sanatımızın ve medeniyetimizin olağanüstü anıtlarından olan Cuma camisi Ağdam’ın işgalinden
sonra Ermeniler tarafından ciddi yıkımlara maruz kalmış, minareleri içeriden sökülmüş,
duvarlarına İslam’a ve Azerbaycan’a hakaret eden yazılar yazılmış ve hayvan ahırı gibi
kullanılmıştır.
Ağdam şehrinde ermeni işgali altında olan diğer tarihi anıt çağımızdan önce 2. bin yıla ait
Üzerliktepe anısı Kafkasya’da ilk kentsel tip konut anıtı varsayılıyor.1954-1956 yıllarında anıtı
inceleyen Kuşnareva kendi kitabında Üzerliktepe anıtının inşasındaki amaç ve yaşam yerinin
yapısı hakkında bilgi veriyor ve anıtın Azerbaycan SSRİ (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği)
alanına ait Ağdam ilçesinde yerleştiğini kaydediyor 2 .
 
Ermenilerin benimseyerek ermenileştirmiş tarihi anıtlardan biri de bir zamanlar Karabağ
hanlarına mensup olan, şu anda Ağdam şehrine 10 km uzaklıkta bulunan Şahbulag Kalesidir.
Karabağ hanı Penahali han dağlık alanda, şimdi Şahbulag denilen Terneküt kalesini inşa ettirmiş,
1752 yılında akrabalarıyla birlikte oraya taşınarak kalede sağlamlaşmış ve oranı saray
kompleksine çevirmiştir 3 . 1993 yılında Ağdam’ın işgalinden sonra Şahbulag kalesi Ermeniler
tarafından hedef olarak kullanılmış ve sonuç olarak kalenin muhafıza duvarları ciddi anlamda
zarar görmüştür. Her şekilde Azerbaycan tarihi anıtlarını ermenileştirmeye çalışan komşular
Şahbulag saray kompleksinin yerleşdiği alanın tarihi anıtlarla zengin olduğunu görmüş, bu alanı
Tigrankert alanı gibi ileri sürmüş ve alanda Tiqrankert şehrinin kalıntılarını aramak hakkında
karar vermişler. Bu amaçla, Ermenistan Hükumetinin 2000 yılında yarattığı sefer arkeoloji keşif
gurubu Şahbulag saray kompleksi alanında yasa dışı kazma işlemleri ile meşgul olmuş ve bu
azmış gibi burada tüm sergilerin Azerbaycan’ın Karabağ hanlığına ait olduğu Tiqrankert adlı
müze yaratmışlar. Ayrıca kale duvarlarına üzerine haç işlenmiş taşlar da yerleştirilmiştir. Ancak
Ağdam’ın işgaline kadar Şahbulag kalesine ait senetlerde kalenin üzerinde haç olduğuyla ilgili hiç
bir bilgi olmamıştır.
Ağdam illinde işgal altında olan başka bir anıt Haçınderbetli köyünde bulunan sekizköşeli
piramit şekilli ve kubbe örtülü olan türbedir. Türbenin giriş kapısındaki yazıdan 1314 yılında
Şahbenzer tarafından Musa oğlu Qutlunun mezarı üzerinde inşa edildiği görünmektedir. Bu
anıtlar Ağdam ilinde Ermeniler tarafından barbarca zarar görmüş ve ya benimsetilmiş anıtların
yalnız bir kısmıdır.
İşgal altında olan anıtlardan biri de eski Ağdere ili alanında, şu anda Terter ilinin Suqovuşan köyü
yakınlarında bulunan Kutsal Yelisey manastırıdır. Ağdere ili 1992 yılının ekim ayında iptal edilerek
arazisi Kelbecer, Ağdam ve Terter arasında bölünmüştür. Ermenistan silahlı kuvvetleri Suqovuşan
köyünü 1994 yılının nisan ayında işgal ederek ismini Madagiz olarak değiştirmiştir. Kutsal Yelisey
manastırının temelinin 5. yüzyılda Albanyada Hristiyanlığın yayılmasında büyük rolü olan apostol
Yeliseyin anısına koyulduğu ve 13. yüzyılda yeni kilisenin eskinin kalıntıları üzerinde inşa edildiği
bildirilir. İşgalden sonra Ermeniler anıtın duvarlarına çeşitli gregoryenlik sembolleri yerleştirmekle
tarihi tapınağı ermenileştirmeğe çalışmışlar 4 .
Ermeni işgalinde olan diğer il Azerbaycan’ın en yüksek dağ ili olan, 1993 yılında 3 Nisan
tarihinde işgal edilen Kelbecer ilidir ki, yalnızca ulusal kültürel anıtlarla değil hem de faydalı
kazıntılarla, altın, cıva, kıymetli inşaat malzemeleri ile de zengindir. Kelbecer ili Vengli köyünde
bulunan Genceser manastırı ilinin en ünlü anıtlarından biridir. Anıt, Büyük Hasan'ın torunu
Hasan Celal Dövle tarafından yaptırılan 13. yüzyıldan kalma bir Hristiyan Alban manastırıdır 4.
Kafkas Albanyasında son kalan Hristiyan alban hükümdarlarını birleştirerek genel Haçın eyaletini
kuran Hesen Celal ölümünden sonra Genceser tapınağı arazisinde toprağa verildi. Mimarlık
üslubundan da Kafkas Albanyasına ait olduğu bilinen Genceser manastırı 1985 yılında
Azerbaycan hükumeti tarafından tamir edilmiş ve Azerbaycan Cumhuriyeti Bakanlar Kurulunun
2001 yılı 2 ağustos tarihli 132 numaralı kararı ile “Gayrimenkulün dünya önemi olan tarihi ve
kültürel anıtlarının listesi" ne dahil edilmiştir. Ne yazık ki, Kelbecer ili işgal edildikten sonra
 
Genceser tapınağı da sahtelikle ermenileştirilmeye maruz kalmış, tapınağın içerisinde alban
medeniyetine ait semboller değiştirilmiş, iç ve dış görünüşüne çeşitli hayvan figürleri çizilmiş,
alban Hristiyan haçları ermeni gregoryenlik haçlarıyla değiştirilmiş, tapınağın bulunduğu köyün
ismi Vank, tapınağın ismi ise Qandsazar olarak dünyaya ermeni yer adları gibi tanıtılmıştır.
Kelbecer ili arazisinde Azerbaycan Albanya’sına ait olan başka bir tarihi anıt 6-7. yüzyılda inşa
edilmiş Hudaveng manastır kompleksidir. Daha sonra Hasan Celal tarafından tamir edilen
tapınak kompleksi 9 yapı içerir. Bunlardan biri 1214. yılda Alban hükümdarı Vahtanqın hanımı
Arzu hatun tarafından inşa edilen Arzu hatun kilisesidir. Kelbecer’in işgalinden sonra tapınak
kompleksi defalarca ermeni sahtekârlığına maruz kalmış, alban haçı tapınakdan çıkarılmış ve
Dadivank ismiyle ermeni kilisesi gibi sunulmuştur, oysa Dadivank ismi de eski alban ismidir.
Azerbaycan’ın tarihi mirasına ait olan ve yapay şekilde ermenileşmiş Ağoğlan tapınağı Laçın
ilinde Ağoğlan nehri sahilinde bulunur. 5-6. yüzyıla ait olan bu tapınak önceler kale olmuş, 9.
yüzyıldaysa kalenin kalıntılarının yerinde manastır inşa edilmiştir. 1992 yılı 18 mayıs tarihlerinde
Laçın ili Ermenistan silahlı kuvvetleri tarafından işgal edildikten sonra Ağoğlan manastırından
alban izlerini silmek ve ermeni kilisesi gibi tanıtmak amacıyla Ermenistan devleti manastırın
duvarlarından alban kültürünü yansıtan süslemeleri mahvetmiş, üzerinde gregoryenlik inancının
sembollerini taşıyan 26 plaketi manastırın duvarlarına sıkılaştırmış, ismini Tzitzernavank olarak
değiştirmişler. Bununla da kendilerini eski alban Ağoğlan manastırnın ermeni kilisesi olduğuna
inandırmaya çalışmışlar.
Karabağ’ın ve Kafkasya’nın kültür beşiği olan tarihi Şuşa şehri 1992. yılı 8 mayıs tarihinde işgal
olunduktan 28 yıl zaman süresinde anıtların dağıtılması ve ermenileştirilmesine maruz kalmıştır.
1750. yılda Karabağ hanı Penahali han tarafından koruma amacı ile inşa edilen kale-şehir Şuşa
şehrinin tarihini ermeni barbarları her ne kadar sahteleştirilmeye çalışsa da tarihin izlerini
silemezler. Şuşa kale duvarları şehrin tarihini kendinde somutlaştırıyor.
Şuşa şehrinin tarihi dini anıtlarından olan Yukarı Gövher Ağa camisi 1883-1884 yıllarında
Karabağ hanı İbrahim Halil hanın kızı Gövher ağanın gösterişiyle Kerbelayi Sefihan Karabağı
tarafından Karabağ İslam mimarlığına has üslupta inşa edilmişdir. 1993 yılında Şuşa şehri işgal
edildikten sonra caminin minareleri dağılmıştır. Cami Şuşa şehrinde Azerbaycan tarihinin izlerini
silmek için Ermenistan tarafından tahrif edilerek İran İslam kültürüne ait tarihi dini anıt gibi
gösterilmiş, aynı amaçla da caminin önündeki başlıkta Gövher ağa sözleri çıkarılarak Yukarı Cami
gibi yazılmıştır 5 .
Şuşa şehrindeki diğer tarihi dini anıt Ermenilerin Ghazançetsots adını verdikleri ve ermeni
kilisesi gibi tanıttıkları Qazançı kilisesi dir. Ermeni piskopos Makar Barhudaryants kendisinin
1895 yılında Bakü'de yayımladığı kitabında da kilisenin adını Qazançılar kilisesi gibi kaydediyor 6 .
Tarihçilere göre kilise önceler Karabağ hanlarının hükumet binası olmuş, Karabağ’ın Rusya’ya
birleşmesinden sonra hükumet binası Rus askerleri için kilise gibi kullanılmıştır. Zamanla
Ermenilerin ibadet ettiği Qazançı kilisesi Şuşa’nın işgalinden sonra Ermeniler tarafından yeniden
inşa ediliyor ve ermeni kilisesi gibi tanıtılıyor 7 .
 
Karabağ’ın dağlık hissesinde yerleşen Şubat 1992-de işgal edilmiş Hocalı ili en eski tarihi anıtlar
diyarıdır. Azerbaycan’ın son Tunç ve ilk Demir dönemine ait tarihini öğrenmek için çağımızdan
önce 13-7. yüzyıla ait olan Hocalı-Gedebey kültürünün çok mühim rolü olmuştur. Hocalı-
Gedebey kültür anıtlarına imalathaneler, çeşitli emek aletleri, toprak, taş kutu mezarlar ve
höyükler, tapınaklar dâhildir. Hocalı ilinin tarihi anıtlarından biride 18. yüzyılda inşa edilmiş
Esgaran kalesi Penahali han tarafından Şuşa şehrine düşman baskınlarının karşısını almak için
inşa edilmiştir.
Karabağ'ın etek düzlüğündeki ili olan Hocavend ili de diğer iller gibi tarihi, dini anıtlarla
zengindir. Hocavend ilini olağanüstü eden tarihi anıtlardan biri dünyanın en eski yerleşim
yerlerinden olan , Azerbaycan’da insanların yaşadığı en eski mağara- Azıh mağarasıdır ki,
mağara Füzuli şehrinden 17 km aralıkta Kuruçay deresinde yerleşiyor. 1960 yılında Azerbaycan
Ulusal Bilimler Akademisinin sevki tarafından keşif edilen Azıh mağarasında bulunan ilk insana
ait olan çene sümüğünün azı 350-400 bin yıllık, mağaradaki ocak izleri ve taş aletlerinin ise 1-1.5
milyon yaşı olduğu hesaplanıyor. Azerbaycan Cumhuriyeti Dış İşleri Bakanlığının verdiği bilgiye
göre 1992, 2 Kasım tarihinden işgal altında olan Azıh mağarasında Ermenistan tarafından 2003.
yıldan başlayarak yasa dışı arkeolojik kazıntılar yapılmışdır 8 . Hocavend ili alban tapınakları ile de
zengindir.
Azerbaycan’ın en eski yerleşme meskenlerinin bulunduğu Füzuli iline 1993. yıl 23 ağustos
tarihinde Ermenistan silahlı kuvvetlerinin saldırısı neticesinde il merkezi Füzuli şehri ve 58 köy
işgal olunmuş ve 27 yıl düşman köleliğinde kalmıştır. Füzuli ilinde ermeni tecavüzüne maruz
kalan tarihi anıtlardan biri 1681. yılında Qarğabazar köyünde inşa edilmiş Qarğabazar
kervansarayıdır ki, olağan dışı mimarlık üslubuna sahip olan bu kervansaray işgalden sonra
Ermeniler tarafından sığır ahırı gibi kullanılmıştır. Kerbalayi Safi han Karabağının mimarı olduğu
Hacı Elekber camisi hayırsever Hacı Elekber bey tarafından 1889. yılında inşa edilmiş ve işgal
altında olduğu dönemde yararsız hale getirilmiştir.
Qubadlı ili 1993. yılı 31 ağustosta işgal olunduktan sonra ilde 1980. yılında faaliyete başlayan
Tarih Etnografya müzesi ve 5000-den çok farklı dönemlere ait korunmuş saklanılan sergilerin
kaderi hakkında hiçbir bilgiye ulaşılamamıştır. Bundan başka 4. yüzyıla ait Gavur deresi, 14.
yüzyıla ait Demirçiler türbesi, 19. yüzyıla ait Lalezar köprüsü ve diğer tarihi anıtlar da Qubadlı
ilinde işgal altında kalmışlar.
Zengilan ilinin arazisinde 1960-70 yıllarında çiftçilik işleri zamanı bulunan, çağımızdan önce 4-2.
yüzyıllara ait küp mezarlar, sikkeler buranın antik yaşama yeri olduğuna kanıttır. Şerifan
köyünde bulunan Şehri Şehriban anıtı, şehir etrafında yerleşen eski mezarlıklar araştırılarak
Azerbaycan tarihine ait birçok önemli bilgiler alınabilir. Maalesef ki, 1993.yılı 29 ekim tarihinde
işgal edilen Zengilan ilinde birçok anıtlar, yansııra 1304-1305. yıllarına ait sekiz açılı Yehya İbn
Muhammed turbesi vahşicesine yıkımlara maruz kalmıştır.
1993. yıl 23 ağustos tarihinde Ermenistan silahlı kuvvetleri tarafından işgal olunmakla tarihi-dini
anıtları dağıtılan diğer bir il Araz nehrinin sol sahilinde yerleşen, güneyden İran İslam
 
Cumhuriyeti ile sınır olan Cebrayıl ilidir ki, burada bulunan Hudaferin köprüsü hakkında ilk
bilgiler 8-9. yüzyıllara ait olmuş ve 1930 yılına kadar kuzeyle güneyi birleştirdiği için özel öneme
sahip tarihi bir anıt olarak kabul edilmiştir. Azerbaycan’ın İran ve Rusya arasında bölünmesi,
Azerbaycan’ın topraklarının Ermeniler tarafından işgali dahil, en kanlı tarihlere şahit olan
Hudaferin köprüsünün yerleştiği Cebrayıl ilinde 2020. yıl 4 Kasım tarihinden nihayet Azerbaycan
bayrağı dalgalanıyor.
Artık topraklarımızı işgalden özgürleştirdigimize göre karşımızda duran en önemli meselelerden
biri tarihi anıtlarımızı onarma yaparak gelecek nesillere Azerbaycan tarihini çarpıtmadan
ulaştırmaktır.
Şebnem Musayeva
Azerbaycan Devlet Pedogoji Üniversitesi İdari Kadroda Görevli Baş Uzman
 
1. Tomas de Waal: Karabağ: Ermenistan ve Azerbaycan arasında Bariş ve Savaş,P.6, Nyu-
york Universitesi, basın: Nyu-york 2004
2. K. Kuşnareva: Ağdam yakınlarındaki Tunç Çağına ait Uzerlik-tepe yerleşimi. SSCB
arkeolojisi üzerine malzeme ve araştırma, No. 67. Moskova-Leningrad, 1959
3. Karabağnameler - Birinci kitap, Bakü 2006
4. Nahid Memmedov-İşgal altındaki tarihi dini anıtlarımız, Bakü -2015
5. Aslanova F. :Genceser Tapınak Kompleksi Makale 2013-
http://static.bsu.az/w8/Tarix%20ve%20onun%20problem/2013%20%20%201/seh.213-
218.pdf
6. https://armenpress.am/eng/news/885003/artsakh-cares-of-islamic-and-iranian-
monuments.html
7. Makar Barhudaryants- Artsakh, Bakü 1895
8. Karabağnameler-Üçüncü kitap, Bakü 2006
9. Azerbaycan'ın işgal altındaki topraklarında yasadışı iktisadi ve diğer faaliyetler. Azerbaycan
Cumhuriyeti Dış İşleri Bakanlığı tarafından Rapor
Https://geneva.mfa.gov.az/files/MFA_Report_on_the_occupied_territories_1.pdf
10. Faiq İsmayılov: Zorla Ermenileştirme. Bakü 2009
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
pub-1785681847249596 2497439732