Ataşehir Belediyesi ile Derin Yoksulluk Ağı Derin yoksullukla mücadele için el ele verdi

Derin yoksullukla mücadele için ihtiyaç sahiplerinin kayıt altına alınması yetmiyor. Hedef, yoksulluğun nesilden nesile devredilmesinin önüne geçmek. Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi, “Yoksulluk kader değil, engelleyebiliriz” diyor.

Yayın: 16 Ocak 2021 - Cumartesi - Güncelleme: 16.01.2021 13:54:54
Editör -
Okuma Süresi: 6 dk.
Google News

Uzun yıllardır yoksullukla mücadele çalışmalarını sürdüren Derin Yoksulluk
Ağı’nın, İstanbul’un ilçelerindeki derin yoksulluğu inceleyen araştırmasının
ardından çalışmaya başlayan Ataşehir Belediyesi, ilçede bulunan ve sosyal
yardım şemsiyesi altına girmemiş “derin yoksulların” belirlenmesi için harekete
geçti.
Ataşehir’de yaşayan, belediye dâhil hiçbir sosyal destek programına
başvurmamış, başvursa da incelemelerin tamamlanmaması nedeniyle hiçbir
destekten yararlanmayan aileler, bireyler Derin Yoksulluk Ağı’nın gönüllü
psikolog ve sosyologları ve Ataşehir Belediyesi’nin sosyal hizmet görevlilerinin
ortak çalışması ile kayıt altına alınmaya başlandı. Çalışmalar sürerken ailelerin
temel ihtiyaç maddeleri ile desteklenmesi de ihmal edilmedi.
İncelemeye alınanların büyük çoğunluğu bugüne kadar hiçbir düzenli işte
çalışmamış kişilerden oluşuyor. Bir bölümü evsizlik riski ile karşı karşıya olan
bu ailelerin bireyleri kâğıt toplayıcılığı, çiçekçilik, müzisyen, gündelik temizlik
işleriyle geçinmeye çalışıyorlar.
Aralarında yalnız ebeveynlerin de bulunduğu ve toplumun en kimsesizi olarak
tarif edilebilecek bu aileler arasında salgın sürecinde işini kaybetmiş asgari
ücretliler de bulunuyor.
Bu ailelerin çocukları hiçbir koşulda uzaktan eğitime ulaşamadığı gibi, ciddi
sağlık sorunlarıyla mücadele etmek zorunda kalıyor.

Derin Yoksulluk Ağı ile yapılan iş birliğinin, ilçe sınırları içinde desteğe muhtaç
ailelere daha hızlı ulaşmalarını sağladığını belirten Ataşehir Belediye Başkanı
Battal İlgezdi, Öncelikli hedeflerinin ailelerin acil sorunlarının karşılanması
olduğunu söylüyor.
İlgezdi orta ve uzun vadeli hedeflerini şöyle açıklıyor:
“Asıl hedefimiz, hak temelli bir bakışla bu yoksulluğun nesilden nesile
devredilmesinin önüne geçmek. Yoksulluk kader değil, üstesinden gelmek
mümkün. Her bireyin insani koşullarda yaşaması ve temel ihtiyaçlarına ulaşması
bir hak ve bu hakkın karşılanması gerekiyor. Temel ihtiyaçlara yani; gıda ve acil
ihtiyaç malzemelerinin sağlanması sorunlara anlık çözümler üretilmesi tabi ki
çok önemli ama hiçbir biçimde yeterli değil. Orta ve uzun vadede bir programla
yoksulluğun bir sonraki nesle devredilmesini önlemek asıl amacımız ve bunun
için çalışacağız.
Bu ailelerde çalışabilecek durumda olan kişileri destekleyerek meslek sahibi
olmalarını ve iş bulmalarını sağlayacağız.
Yasaların zorunlu kıldığı sosyal inceleme biçimlerinin de ötesinde bir inceleme
çalışması yapıyoruz. Bu ailelerde nesilden nesile aktarılan yoksulluğu önlemek
için derinlemesine inceleme ve takip sistemi kuracağız. Okulda başarılı olma
şansı olan çocuklar eğitimde desteklenecek. Derslere ilgisi zayıf olan ve hiçbir
koşulda okuma ihtimali olmayan çocuklar psikolog ve sosyologların incelenmesi
sonucu, spora, uygun meslek eğitimlerine yönlendirilecek. Çocukların sosyal
becerilerinin gelişmesi ve eğitimlerinin başarıyla tamamlanması için seferberlik
başlatıyoruz. Ayrıca bu aileler herhangi bir sosyal güvenlik şemsiyesi altında
olmadıkları için sağlık hizmetlerinden de yararlanamıyorlar. Bunun için devletin
sağladığı haklardan yararlanmalı konusunda rehberlik hizmeti vermeye
başlıyoruz.”
Derin Yoksulluk Ağı’nın sahada yaptığı çalışmaların çok kıymetli olduğunu
söyleyen İlgezdi, “Anlamlı bir başlangıç yaptık. Bu işbirliği ile kalıcı ve
engelleyici çözümler bulacağımıza inanıyorum” diyor.
Derin Yoksulluk Ağı kurucusu Hacer Foggo da Ataşehir Belediyesi ile
yaptıkları çalışmanın tüm belediyeler için bir model olmasını diliyor.
Foggo; “Biz gönüllü desteği ile bugüne dek, özellikle pandemi döneminde
gıdaya erişemeyen, açlıkla mücadele eden ailelerin temel ihtiyaçlarını karşıladık.

Bu çalışmaları uzman psikolog, sosyolog, araştırmacıların da arasında
bulunduğu her meslekten gönüllü çalışanlarımızla ve ailelerle dayanışan
destekçilerimizin sayesinde gerçekleştirdik. Ancak yoksulluğun boyutları her
geçen gün derinleşiyor. Bu yoksulluk gönüllü çalışmanın ötesinde olup, hak
temelli sürdürülebilir sosyal politikalar ve stratejilerin yanı sıra programlı ve
düzenli bir müdahale ile azalabilir. Desteği temel ihtiyaçların giderilmesi ile
sınırlı tutmak, yoksulluğun sürekliliğini engelleyemiyor maalesef. Şu anda
Ataşehir Belediyesi ile yaptığımız çalışma, Ataşehir’in yoksul mahallerinde
yaşayan çocukların ailelerinden yokluğu miras almamaları bu da ancak Belediye
ile birlikte oluşturacağımız modellerle ortadan kalkacaktır” diyor.
Ataşehir Belediyesi ile Derin Yoksulluk Ağı’nın iş birliği bununla da sınırlı
kalmıyor. Ataşehir’de COVID-19 salgını sonrası %100’den fazla artan talebin
sosyal yardım sistemine dâhil olması için Ağ’ın Boğaziçi Üniversitesi mezunu
genç sosyolog, psikolog ve sosyal hizmet görevlileri incelemelere dâhil olacak.
İncelemeler sonrası, ailelerin takibi de bu gönüllülerin de desteği ile sağlanacak.

 

 
 
                    
 
 
 
                    
 
#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
pub-1785681847249596 2497439732